Sinema gerçekten bir sanat dalı. Hele ki film güzel bir eserse gerçek bir şaheser oluyor.benim için tam anlamıyla enfes bir eserdi. İtalyan sineması benim için yeni bir alan. Sinema da öyle ama bazı filmlerin evrensel özelliğinden dolayı kişi sunulan kültüre yabancı da olsa büyüleyebiliyor. Muhteşem Güzellik, modern dünyanın eleştirisi olabilir, İtalya’ya güncel bir bakış da olabilir. Ancak Roma görselleri, Jep Gambardella’nın büyüleyici çekiciliği yaşama olan bakış açımı titretti.
İtalyan kültüründe yer eden La Dolce Vita, yani tatlı hayat, büyük güzelliklerin ender rastlandığı, hayatın kendisinin bir güzellik olduğu yaşamda küçük güzelliklerin, anın tadını çıkarmaktan geçiyor. Yani illa ki Roma’da gelato yemek yerine, Moda’da bir dondurma yemek de benzer bir keyif yaratabilir bünyede.
Filmi yanlış okumuş olabilirim. Ancak yüzümde gülümse (aynı zamanda muhteşem güzelliği görmüş her kimse için hüzün de) yaratan şey güzelliğin her yerde olduğu ve muhteşemi ararken o güzelliğin kaybolduğu.